Çerkesler ve Referandum

Erol Karayel
erolkarayel26@gmail.com

Bütün ülke 12 Eylül’de yapılacak referanduma kilitlenmiş vaziyette. Medya, sanal ortam, sokaklar… bütün platformlarda ateşli tartışmalar sürüyor.

Yazılanları okuyor, konuşulanlara kulak veriyorum ama şu “hayırcı” kesimi gerçekten anlayamıyorum…

Bu kesimin, referandum paketi üzerinden sarf ettiği sözlerle, değişmesi öngörülen yasalar arasında bağıntı kurmakta zorlanıyorum.

En son Kuban & Terek mail grubunda iyice zıvanadan çıkan tartışmaları okuduktan sonra, “göremediğim bir şeyler var herhalde” deyip, referandum paketiyle öngörülen yasa değişikliklerini bir kez daha hızlıca okudum.

Ve gerçekten ülke insanının zararına hiçbirşey göremedim (Hatırlamak isteyenler için paketin öngördüğü değişiklikleri bu yazının sonuna ekledim). Anlıyorum ki hayırcıların referandum paketinin içeriğiyle ilgilendikleri yok, onların derdi Ak Parti…

Onlar, sevmedikleri AK Parti iktidarına zarar verecekse şeytanla bile iş birliği yapmaya hazır vaziyetteler; üstelik çoğu şimdiye kadar savundukları tezleri ve bütün geçmişleri ile çelişmek pahasına…  DEVAMI…>>>http://www.kafkasevi.com/index.php/article/detail/350

8 Yorum

izzet belekEylül 7th, 2010 09:58

Bizim sitemize yakışmayan bir yazı. Siyasetin kirli yüzünü tertemiz insanlara gösteren zihniyete sadece acıyorum.

Hamit KayabeyEylül 8th, 2010 03:05

İzzet Kardeşim,
“Çerkesler ve Referandum” başlıklı haber yazısı Kafkasevi Web Sitesinin kariyer sahibi araştırmacı yazarı sn. Erol Karayel tarafından, güncel bir konuyla ilgili kaleme alınmış seviyeli bir makaledir. Bizler için haber niteliği taşıması nedeniyle Sitemizde link verilerek yayımlanması uygun görülmüştür. Haber niteliği taşımamış olsaydı Türkiye’ye hitap eden Nartajans Web sitesinde de yayımlanmazdı. İlginize ve bilginize sunulur. Editör

NEVZAT UYGUNEylül 9th, 2010 19:04

İzzet kardeşim,siyasetin kirli yüzü derken ne demek istediğini anlıyorum. SİYASET; Toplumu ve ülkeyi yönetme sanatıdır ve aynı amanda peygamber mesleğidir. Böyle olması gereken siyaset, bazı insanlar tarafından kişisel hırs, makam mevki ve çıkar amaçlı yapıldığı için halk tarafından kirli bir yüz olarak bilinir.
Çerkesler ve referandum konusuna gelirsek, referandumda KERHEN de olsa evet diyeceğiz. Ama bu değişim, çerkes toplumunun ihtiyaçlarını asla karşılamıyacaktır. Bunu böyle bilmemiz gerekir.
BİR TOPLUM KENDİNİ DÜZELTMEDİKÇE, ALLAH O TOPLUMU DÜZELTMEZ.
Selam ve dua ile.

cihat sevinçEylül 12th, 2010 12:52

sitemizde böyle yazılara yer verilmemesini talep ediyorum çünkü burası siyaset arenası değil, çerkezler hakkında söylenen kötü veya iyi yazılar, söylemler konusunda herkes fikrini düşüncesini söyler o zaman. site yönetiminin bunlara önem vermesini rica ederim. derneklerde siyaset olursa bence o dernek bitmiştir. saygılarımla.

Hamit KayabeyEylül 13th, 2010 02:32

Cihat yeğenim,
Anayasa değişim paketiyle ilgili halk oylaması konusunda yazılı ve görsel basında o kadar çok haber yapıldı ki, halkımızı, doğrudan ilgilendiren güncel, ciddi bir konu hakkında kendilerini aydınlatmak ve kafa karışıklığını gidermek amacıyla, bilgisine güvenilen araştırmacı yazar sn. Erol karayel’in, Kafkasevi Web sitesinde kaleme aldığı bir makalesini Sitemizde yayımlamayı gerekli gördük. Bu makale aynı zamanda Nartajans web sitesinde de yayımlandı. Amacımız; senin de belirtmiş olduğun gibi günlük siyasi mevzulara girmek değildir. Web sitemiz, kuruluşundan bu yana sürdürdüğü ilkeli yayın politikasıyla günlük siyasetin hep dışında kalmıştır. Ancak, halk oylamasının güncel, ciddi bir konu olması münasebetiyle kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi adına “Çerkesler ve Referandum” haberi sitemizde yayımlanmıştır. Halkımızın her birinin siyasi düşüncesi hepimiz için saygıdeğerdir. Bu hususta hiç kimseye baskı yapmaya niyetimiz olmadığı gibi, hakkımız da olamaz. Bu durum, ahlak anlayışımıza da aykırı düşer. Bundan böyle müsterih olmalısın. Bugüne kadar günlük politikadan uzak olarak izlediğimiz ilkeli yayın anlayışını, bundan sonra da aynen sürdüreceğiz. Bu konuda hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Selam ve sevgilerimle….

izzet belekEylül 15th, 2010 17:38

Çerkesler, sadece kayıtsız şartsız çerkez oldukları için birbirlerini sevmek zorundadır. Eğer aramıza siyaset, futbol vs. gibi tartışmaya açık konular girerse, bu durumda toplumumuzda farklı düşünülen konular sürekli bizi rahatsız eder. Ondan dolayı, beni kişilerin farklı düşünceleri ilgilendirmez. Sevmem için sadece ve sadece çerkes olması yeterlidir. saygılarımla….

NEVZAT UYGUNEylül 18th, 2010 17:11

40 YAŞINDAN SONRA ÖĞRENMEK!

Kırk yaşından sonra öğrenmek başlığını görenler bunu garipseyebilir.Yazı okundukca benim ne demek istediğim anlaşılacaktır sanırım.
Ergün güldal kardeşimin bir sitede yazmış olduğu,”ÇERKESLERİN NOKSANLIĞI NEDİR?”Başlıklı makalesi benim bu yazıyı yazmama neden oldu ve bazı düşüncelerimi dile getirmemin gerekli ve bir vazife olduğunu düşünerek yazmaya karar verdim.
Ergün güldal kardeşim,haklı olarak çerkes dili üzerinde durmuş,Ergün kardeşim
”BEN İLK ÖNCE İNSANIM,BEN SONRA MÜSLÜMANIM,DAHA SONRADA ÇERKESİM,KESİNKES KAFATASÇI IRKÇI DEĞİLİM”Dilimi seviyorum ve 50 yaşından sonra çerkez dilini yeniden
öğreniyorum diyor kıymetli kardeşim yazısında.
Ben köyde doğmadım.köyde büyümedim sadece talebelik yıllarımda sadece okul tatillerinde
Rahmetli anneannem,teyzelerim ve dayımlarla beraber oldum bu beraber oluş ADIĞELIK hakındaki bilgilerim tabiki yeterli değildi.Annem ve babam çerkes olmasına rağmen,Çünki ben istanbulda doğdum,istanbulda büyüdüm.şehir kültürü ve çevre bazı değerleri bizlerden alıp götürmüştü.İşte 40 yaşından sonra öğrenmek espirisi burda bir anlam taşıyor..
Her insanın bir geçmişi vardır.Kimilerinin iyi veya kötü,kimilerinin güzel veya çirkin,kimileride hakikatın içinde acar gözlerini.Kimilerinin gözünün açılması ve gerçeği görmesi ve öğrenmesi,kimileri 15 yaşında,kimileri 20 yaşında, kimileri 30 yaşında,kimileride 40 yaşında,hangi zaman diliminde öğrenirsek öğrenelim,hakikati silip atamayız geçmişimizden utanırız bazen.bazende pişmanlık duyarız,İnsanın şuanki hali.tavrı,düşüncesi ve idealleri geçmişten çok daha iyiyse,pişman olmak gerekir geçmişinden.Tabiki geçmişindeki gibi olmamak ve ders çıkarmak şartıyla olursa ,bir anlamı olur öğrenmenin, 40 yaşındada olsak 50 yaşındada olsak..
Ergün kardeşim, 50 yaşından sonra çerkes dilini öğrenmek için gayret ediyor,benim gibi olanlarda, 40 yaşından sonra geçmişini,kültürünü,hatta ve hatta çerkes olduğunu öğreniyor.
Hepimiz biliyoruzki, benim durumumda olan yüzlerce adığe ama adığe olduğunun farkında olmayan insanımız var malesef.
Bu sorunları dile getirmemin ana gayesi,bu durumda olan kardeşlerimize azda olsa,düşünce bazında bir katkıda bulunabilmek.
Bizlere, geçmişinden ders çıkaran ve bu güne şükür eden şuurlu,idealist ve Müslüman çerkes bir nesil ver YARAB…

Nevzat uygun

Hasan SEVEREylül 20th, 2010 16:18

ÇERKESLER SİYASETİN HİÇ BİR ZAMAN DIŞINDA OLMADILAR
Türkiyede her etnik guruplar gibi çerkezlerde siyasetin içindeler.Hiç bir zaman siyasetin sosyal oluşumun demokratik paylaşımın mücadelenin dışında olmadılar.Olmamaları da gayet doğaldır.Dost olmak, tanışmak, birlikte olmak adına sadece çerkez olmak yeterli olmayabilir.Bu anlamda her görüş ve düşünceye saygı duymak gerekir.Ama şunu hiç bir zaman unutmayalım herkes aynı görüş ve düşünceyi paylaşmayabilir.Paylaşmak zorunda da değildir.Zaman zaman ulusal ve görsel yazılı basında da hoşlanılmayan haber yayınları yapılıyor olabilir. Bunlara dileye katılır. Dilemeyen eleştirir. Bu anlamda sitemiz edütörü olayı gayet güzel özetlemiştir. Sevgilerimle

Yorum Yapın

Mesajınız