ÇERKES HALKININ SORUNLARI VE TALEPLERİ
Devlet Yönetimi ve Kamuoyu nezlinde Çerkes Haklarını dillendirmek üzere oluşturulan ” Çerkez Hakları İnisiyatifi” ilk geniş çaptaki mesaj ve basın açıklamasını 13 Mart 2011 günü Sıhhıye/ANKARA’da yapacağını, gerek yazılı gerekse görsel medyada duyurdu. Tabi ki bu girişim ve gelişmeler, oldukça önemli bir önemli konuda Çerkes halkının, düzenlecek olan bu mitinge ilgisinin ne olup, ne olmayacağı. Çünkü Çerkes Toplumu (Kendi örf ve adetleri çerçevesinde) hak ve özgürlük arama konusunda malesef Türkiye’deki etnik gruplar içerisinde geri sıralarda kalanlardan olmuştur. Bunun en önemli sebeblerinden birisi, tabi ki ekonomik zayıflığın yanında, genelde Çerkesliğin eğlence ve folklorik bölümüne ağırlık verilmiş olması, bunun dışında asimilasyon, sosyal yaşam gibi belirli haklar konusunda hiç bir faaliyet gösterilmemiş olmasıdır.Tabi ki bugün, bunları istemek ve bu uğurda mücadele vermek kuşkusuz mümkün ama biraz geç. Çerkesler belki de etnik gruplar içerisinde Türkiye’de ilk kez merkezi yönetimden bir takım şeyler isteyecekler. Umarım yapılan bu çalışmalar ses getirir ve gerçekleştirilmesi düşünülen mitinge katılım üst düzeyde olur. Bu ve buna benzer çalışmaların daha geniş platformlarda farklı boyut ve içeriklerle devam etmesi temennisiyle bu uğurda çalışıp, büyük gayret gösteren ve bu çalışmalara maddi manevi desteğini veren herkesi takdir ediyor, başarılar diliyorum. Saygılarımla…

”Çerkes Toplumu (Kendi örf ve adetleri çerçevesinde) hak ve özgürlük arama konusunda malesef Türkiye’deki etnik gruplar içerisinde geri sıralarda kalanlardan olmuştur. Bunun en önemli sebeblerinden birisi, tabi ki ekonomik zayıflığın yanında, genelde Çerkesliğin eğlence ve folklorik bölümüne ağırlık verilmiş olması, bunun dışında asimilasyon, sosyal yaşam gibi belirli haklar konusunda hiç bir faaliyet gösterilmemiş olmasıdır”
Hasan sever kardeşim güzel bir tespit yapmış bu tespite aynen katılıyorum.bu tespitlerin neticesinde gazeteci murat bardakcı bakın ne diyor.

ÇERKESLERİ KIZDIRACAK SÖZLER

Habertürk yazarı Murat Bardakçı, Çerkes Hakları İnisiyatifi’nin kaleme aldığı bildirgeyi eleştirirken kullandığı bir kavram önümüzdeki günlerde tartışmaya yol açacak gibi gözüküyor…

Çerkes halkının toplumsal haklarını elde edip görünür kılmaya çalışacak, devlet eliyle anadilde eğitim ve öğretim ile haftanın yedi günü 24 saat boyunca yine anadilde radyo ve televizyon yayını talep edecek, bunun için demokratik ve kitlesel eylemler düzenleyecek olmasına sert çıkan Bardakçı, bidiriyi yayınlayan Çerkesler’e Osmanlıca’da ‘karşılık beklemeden gösterilen iyilik, ihsan, lütuf’ anlamına gelen ‘atıfet’ kelimesini hatırlattı…

İşte Bardakçı’nın o sözleri:

ÇERKESLERE ATIFET GÖSTERDİK!

Genç nesil anadilini bilmiyormuş, Kafkas dilleri ve gelenekler unutuluyormuş! Türkiye’deki diğer etnik gruplar dillerin unutmuyor, nesilden nesile devam ettiriyor ve hala konuşuluyor ise, Kafkas asıllı gençlerin o dilleri bilmemeleri kendi ayıplarıdır. Kültürel kimliklerini vakti zamanında hatırlamamış, merak etmemiş ve dillerin iöğrenmemiş olmaları bir tarafa; büyükleri de öğretmemiş, bildiklerini aktarmamış demektir ve unutmanın kabahati devlete değil, ailelere aittir.

Meselenin aslı şudur: Türkiye, Çerkesler’e asırlar boyunca “atıfet” göstermiştir. Bu sözün, yani atıfet’in ne demek olduğunu bilmeyen ve Türkiye’de bugün Çerkesler’e özgürlük” talebinde bulunanlar bir zahmet buyurup sözlüğe baktıkları takdirde kelimenin manasını öğrenebilir ve “Acaba bir hata mı ediyoruz?” diye düşünebilirler