Çerkes Dernekleri Federasyonu Başkanı Nusret Baş’ın Basın Açıklaması
“Saygıdeğer Kamuoyu, Değerli Basın Mensupları!”
Yüzyıllardır yayılmacı politikalar izleyerek Akdeniz’in sıcak sularına inmeyi kendisine hedef seçen Çarlık Rusyası, bu emperyal hevesleri uğruna 300 yıl süreyle Kafkasya’ya saldırılarda bulunmuş; yerli halklara uyguladığı ağır bir soykırım sonrasında da 21 Mayıs 1864 tarihinde ülkelerini işgal etmiştir.
Ancak, Rusya’nın eli kanlı Çarları bununla yetinmemiş, hayatta kalan nüfusun % 90’ını oluşturan 2 milyonu aşkın Çerkesi de yurtlarından söküp atmıştır.
Sürülen Çerkeslerin yarım milyonu, açlık, soğuk, salgın hastalıklar ile Karadeniz’in gemileri batıran fırtınaları ve vardıkları yerlerde karşılaştıkları olumsuz şartlar nedeniyle yolculuklarının daha ilk günlerinde hayatlarını kaybetmiştir.
Bu acımasız soykırım ve sürgün sonucudur ki, günümüzde, 6 milyonu Türkiye’de olmak üzere 7 milyonu aşkın Çerkes hâlâ anayurdu dışında ve dünyanın 40 ülkesine dağılmış vaziyette, yok olma tehdidi altında yaşamaktadır.
Çerkesler, kendilerini anayurtlarından koparan bu büyük felaketi “SOYKIRIM ve SÜRGÜN” olarak isimlendirmekte;
Hukuki olarak da “SOYKIRIM ve İNSANLIĞA KARŞI İŞLENMİŞ SUÇ” terimleriyle ifade etmektedir.
Çerkesler, 21 Mayıs 1864 tarihiyle simgeledikleri bu dramı 152 yıldır unutmamış olup toplumsal hafızalarında bütün canlılığıyla yaşatmaktadır.
Çerkeslerin uğradıkları bu büyük felaketin üzerinden tam 152 yıl geçmesine rağmen yaraları hâlâ kanamaya devam etmektedir!
Saygıdeğer Kamuoyu, Değerli Basın Mensupları!
Çerkes halkının içinde bulunduğu bu mağduriyetin giderilmesi yükümlülüğü elbette ki Çarlık Rusyası’nın bugünkü hukuki mirasçısı konumunda olan ve hâlâ topraklarımızı denetimi altında bulunduran Rusya Federasyonu’na düşmektedir.
Bu nedenledir ki, Rusya Federasyonu yöneticilerini selefleri tarafından işlenen bu tarihi suçu kabul edip bir an önce Çerkes halkından özür dilemeye,
Diaspora Çerkeslerine anavatana dönüş yolunu kayıtsız şartsız açmaya,
Ve tüm diaspora Çerkeslerine Cumhuriyetlerimizin vatandaşlığını alma hakkını tanımaya çağırıyoruz.
Başta Türkiye Cumhuriyeti Parlamentosu olmak üzere tüm dünya parlamentolarını da Çerkes Soykırımı ve Sürgünü’nü tanımaya davet ediyoruz. Biz intikam peşinde değiliz, adalet istiyoruz.
Ve kamu huzurunda açıkça bir kez daha deklare ediyoruz ki:
Çerkesler, mağduriyetleri giderilip, ulusal hakları kendilerine teslim edilinceye ve varlıkları güvence altına alınıncaya kadar bu hak mücadelesini sürdürecek; ellerine geçen her fırsat ve vesile ile Rus yönetimlerinin karşısına dikilerek taleplerini dillendirmeye devam edecektir.
Yarın elbet bizim, Elbet Bizimdir!
Gün doğmuş, gün batmış Ebed Bizimdir!
YAŞASIN HALKIMIZ!
YAŞASIN VAROLMA MÜCADELEMİZ!
NUSRET BAŞ
Çerkes Dernekleri Federasyonu Başkanı